Sosyoloji

Tüketim toplumunun en önemli alışkanlıkları, bilinirlikten ve kitlesel davranışlardan doğmaktadır. Bu noktada markalar, kişisel özellik sağladıkları ürünleri ve imajlarıyla algı yaratmayı amaçlamaktadır. Sonucunda marka bir ürün sunmaktan öteye çıkarak, kullanıcısına

Felsefe, hukuk gibi alanları ağları ile sarmış bir kavram. Herkesin hayat öğretisinde farkında olmadan kullandığı ilkeler bütünü normatiflik düşünülenden daha anlamlı ve derin.

Sosyal psikoloji, toplumun ve toplum içerisinde yer alan norm, kültür ve kurumların kişi üzerinde olan etkilerini araştıran bir bilim dalıdır. Sosyoloji ve psikoloji ile yakın ilişkilerdedir. Çalışma ve araştırma alanları

Agnotoloji, hatalı ya da yanıltıcı bilimsel veri yayarak, bilgisizliği ve şüpheyi teşvik etmeyi inceleyen bir bilim. Agnotolojik düşünce yapısı denilince aklınıza gelmesi gereken ilk şey, şüphenin tek gerçek olduğu. Dünya üzerinde

Siyaset, belirli bir toprak parçasının ya da topluluğun yönetimi ve yürütmesi ile ilgili yürütülen görüşler ve anlayışlara verilen isimdir. Politika ile eş anlamlı anılsa da sosyal bilimlerin disiplinlerinde farklı anlamlara

Toplumsal tabakalaşma, en genel tabiri ile toplumsal sınıf ayrımını sembolize eden sosyal bilimlerin kullandığı bir tabidir. Toplumsal tabakalaşma türleri ve sistemleri, hiyerarşik düzeninin bireylerin statüsüne göre farklılık göstermesini eleştirir. Toplumsal

"Etik nedir?" sorusunun yanıtı en basit anlamı ile dünya ahlakı olarak verilebilir. Sıklıkla ahlak ve normlar ile eş anlamlı anılabilir, fakat farklı anlamlar taşıyan terimlerdir. Toplumun kendi içerisinde olan doğrudan

Pozitivizm ya da yaygın adı ile olguculuk; bilginin ya da gerçeğin içerisinde teoloji ya da metafizik barındırmadığını söyleyen ve ampirik verilere güvenerek hareket eden felsefi düşünceye denir. Peki, kapsamlı olarak

"Evrensellik nedir?" sorusuna verilebilecek en iyi yanıt, insanların gündelik hayatından başlayarak bütün algı ve seçilim düzeyinde geçerli olmak üzere genel ve geçerli kurallar bütünü olduğunu savunan ideoloji olduğudur. Evrensellik, göreceli

İnsanların eşitsizliğinin kökeni, modern toplum ve geleneksel devlet yapısından daha da öncesine dayanmaktadır. Sosyal hak kavramı literatürümüze ancak Sanayi Devrimi'nden sonra yaşanan gelişmeler ile girebilmiştir. Aydınlanma çağıyla başlayan eşitlikçi ve